hectic fever

listen to the pronunciation of hectic fever
Английский Язык - Турецкий язык

Определение hectic fever в Английский Язык Турецкий язык словарь

hectic
{s} yoğun

Tom yoğun bir hafta geçirdi. - Tom had a hectic week.

Mary'nin yoğun bir programı var. - Mary has a hectic schedule.

hectic
veremli
hectic
{s} telaşlı

O telaşlı bir hayat sürüyor. - He leads a hectic life.

Tom telaşlı bir hayat sürüyor. - Tom leads a hectic life.

hectic
(Tıp) hektik
hectic
heyecanlı

Boston'daki o hafta oldukça heyecanlıydı. - That week in Boston was pretty hectic.

O biraz heyecanlıydı. - It was a little hectic.

hectic
hareketli

Pazartesi günü çok hareketliydi. - Monday was so hectic.

Tom'un hareketli bir programı var. - Tom has a hectic schedule.

hectic
(Tıp) Kronik iltihaplı hastalıklarda görülen intizamsız fiyevr şekli, hektik, veremli (kimse)
hectic
{s} ateşli
hectic
(Tıp) Verem nöbeti veya kızartısı
Английский Язык - Английский Язык
hectic
hectic fever

    Расстановка переносов

    hec·tic fe·ver

    Турецкое произношение

    hektîk fivır

    Произношение

    /ˈhektək ˈfēvər/ /ˈhɛktɪk ˈfiːvɜr/
Избранное