head, leader, chairman, chief

listen to the pronunciation of head, leader, chairman, chief
Английский Язык - Турецкий язык

Определение head, leader, chairman, chief в Английский Язык Турецкий язык словарь

president
reisicumhur
president
başkan

O, nihayet IBM'in başkanı oldu. - He finally became the president of IBM.

Fransa Başkanı, Okinawa'yı ziyaret etti. - The President of France visited Okinawa.

president
rektör
president
cumhurbaşkanı

Kongreden geçtikten sonra, Cumhurbaşkanı kanunu veto etti. - The President vetoed the law after Congress passed it.

Bazı insanlar cumhurbaşkanının seyahat ederek çok fazla zaman harcadığını düşünüyor. - Some people think the president spends too much time traveling.

president
sadır
president
şef
president
{i} genel müdür

Genel müdür ofisin dışındaki protestocuları görmezden geldi. - The president ignored the protesters outside his office.

O, bankanın genel müdürüdür. - He's the president of the bank.

president
(Askeri) BAŞKAN: Bir kurul veya mahkemede başkan durumundaki kimse
president
{i} devlet başkanı

Cumhuriyetçi Parti liderleri Devlet Başkanı Hayes'i eleştirdiler. - Republican Party leaders criticized President Hayes.

Beyaz Rusya Devlet Başkanı Alexander Lukashenko Alexei Dudarev'i doğum günü hususunda tebrik etti. - Belarusian President Alexander Lukashenko congratulated Alexei Dudarev upon his birthday.

Английский Язык - Английский Язык
{i} president