Tom was woefully unprepared.
- Tom ne yazık ki hazırlıksızdı.
I'm unprepared for this.
- Bunun için hazırlıksız değilim.
Have you finished your preparations for the trip?
- Yolculuk için hazırlıklarını tamamladın mı?
We have to finish preparations for the party by tomorrow.
- Biz yarına kadar parti hazırlıklarını bitirmek zorundayız.
We must make arrangements with them beforehand.
- Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.
How much money was saved in preparation for the summer vacation?
- Yaz tatiline hazırlık için ne kadar para biriktirildi?
Tom hadn't been prepared for that.
- Tom onun için hazırlıklı değildi.
We must make arrangements with them beforehand.
- Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.