hazırlıklı

listen to the pronunciation of hazırlıklı
Турецкий язык - Английский Язык
ready

We ought to be ready for whatever comes. - Ne gelirse gelsin hazırlıklı olmalıyız.

I had a speech ready. - Hazırlıklı bir konuşma yaptım.

prepared, well-prepared
fail proof
prepared in advance: hazırlıklı bir nutuk a speech which was prepared in advance
fail-safe
(someone) whose preparations have been completed, prepared, ready: Biz henüz hazırlıklı değiliz. Our preparations have not yet finished
prepared

We must always be prepared for the worst. - Her zaman en kötü için hazırlıklı olmalıyız.

You must be prepared for an emergency. - Acil bir durum için hazırlıklı olmalısın.

after having made preparations in advance: Ali her zaman hazırlıklı konuşur. Ali always gives speeches that he's prepared in advance
provident
failsafe
fail safe
hazırlık
preparation

How much money was saved in preparation for the summer vacation? - Yaz tatiline hazırlık için ne kadar para biriktirildi?

We have to finish preparations for the party by tomorrow. - Biz yarına kadar parti hazırlıklarını bitirmek zorundayız.

hazırlıklı olarak
providently
hazırlıklı olma
preparedness
hazırlıklı olmak
provide
hazırlıklı olmak
brace oneself for smth
hazırlıklı olmak
be ready
harbe hazırlıklı yedek onarım takımı; harp ihtiyat yedek onarım takımı
(Askeri) war readiness spares kit; war reserve spares kit
hazırlık
provision
hazırlık
arrangement

We must make arrangements with them beforehand. - Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.

hazırlık
prep

He failed in the examination for lack of preparation. - Hazırlık eksikliğinden sınavda başarısız oldu.

How much money was saved in preparation for the summer vacation? - Yaz tatiline hazırlık için ne kadar para biriktirildi?

hazırlık
preliminary
hazırlık
arrange

We must make arrangements with them beforehand. - Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.

hazırlık
(Jeoloji,Madencilik) development
hazırlık
Providence
hazırlık
(Hukuk) preparatory
hazırlık
preparative
hazırlık
stand by
hazırlık
readiness; preparation, arrangement
hazırlık
preparedness
hazırlık
standby
her şeye hazırlıklı olmak
keep one's powder dry
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) HAŞHAŞ
HAZIRLIKLI
Bir şey için önceden hazırlanmış olan
Hazırlık
(Osmanlı Dönemi) ATAD
Hazırlık
(Osmanlı Dönemi) İ'BA'
Hazırlık
anıklık
hazırlık
Hazırlanmak için gereken şeyler veya durumlar
hazırlıklı
Избранное