He failed in the examination for lack of preparation.
- Hazırlık eksikliğinden sınavda başarısız oldu.
How much money was saved in preparation for the summer vacation?
- Yaz tatiline hazırlık için ne kadar para biriktirildi?
We must make arrangements with them beforehand.
- Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.
I'm not stupid enough to climb a mountain in the winter without first making adequate preparations.
- Kışın, önceden uygun hazırlık yapmadan bir dağa tırmanacak kadar aptal değilim.
We'd better make preparations.
- Biz daha iyi hazırlık yapmak istiyoruz.
We have to prepare for that.
- Onun için hazırlık yapmak zorundayız.
I need a little more time to prepare.
- Hazırlık yapmak için biraz daha zamana ihtiyacım var.