Son zamanlarda tuhaf bir deniz yaratığı bulundu.
- A strange marine creature was found recently.
Öyle ucuz bir otelde misafir edilmesi tuhaf.
- It is strange that he should be put up at such a cheap hotel.
Dün gece, Tom'un odasından gelen garip bir ses duydum.
- I heard a strange noise coming from Tom's room last night.
Onlar orada garip bir hayvan gördü.
- They saw a strange animal there.
Adam tam bir yabancıydı.
- The man was a total stranger.
Bir köpek yabancılara havlar.
- A dog will bark at strangers.
Onları hayat görüşü acayip görünebilir.
- Their view of life may appear strange.
Bu evle ilgili acayip bir şey var.
- There's something strange about this house.
Onun hobisi bilinmeyen kelebekler toplamaktır.
- His hobby is collecting strange butterflies.
A strange quark is electrically charged, carrying an amount -1/3, as does the down quark.