O sadece bir el havlusuyla örtülü olarak duştan geldi.
- She, covered only with a handtowel, came from the shower.
Dünya yüzeyinin üçte ikisi su ile örtülüdür.
- Two-thirds of the earth's surface is covered with water.
Karısının yeşil noktalarla kaplanmış yüzünü görünce kalp krizi geçirdi. Katil salatalığın bir kurbanı daha!
- Seeing the face of his wife covered in green spots, he had a heart attack. Yet another victim of the killer cucumber!
Tom çamurla kaplanmış şekilde eve geri döndü.
- Tom came back home covered in mud.
Kaza hasarları garanti kapsamında değildir.
- Accidental damage isn't covered by the warranty.
Tom artık ebeveynlerinin sağlık sigortası kapsamında değil.
- Tom is no longer covered by his parents' health insurance.
Hayvanların derisi kıllarla kaplı.
- The skin of animals is covered with hair.
O dağ kar ile kaplıdır.
- That mountain is covered with snow.
John has $100 on the table, while Jill only has $75. John has Jill covered.