have-on

listen to the pronunciation of have-on
Английский Язык - Турецкий язык
aldatma
giyinmek
giymek
işletmek
giy

Giydiğin güzel bir elbisedir. - That's a pretty dress you have on.

Tom ayakkabılarını giymemişti. - Tom didn't have on his shoes.

kafaya almak
üzerinde olmak
(deyim) bir isi olmak. have (got) sth. on someone [kd] elinde suclayici delil bulunmak
(Fiili Deyim ) giymek , üzerinde ... olmak
(deyim) have someone on aldatmak,takilmak. have (got) sth. on
aldatma
şaka etmek
hile
Английский Язык - Английский Язык
wear, cover oneself with
be dressed in; "She was wearing yellow that day"
have-on

    Видео

    ... ALAN RUSBRIDGER: I mean, it's nice writing to have on a nice ...
    ... people or more in the future will have on the earth will endanger, will threaten our ...
Избранное