For the sake of argument.
For old times' sake.
I did so for the sake of my health.
- Sağlığımın hatırı için öyle yaptım.
Don't be angry with me, for I did it for your sake.
- Bana kızma, ben onu senin hatırın için yaptım.
Without the slightest doubt, the dream was a memory from a previous life.
- En ufak bir şüphe olmadan, rüya daha önceki hayattan bir hatıraydı.
I don't remember losing my memory.
- Hafızamı kaybettiğimi hatırlamıyorum.
My appointment at the hospital completely slipped my mind. Why didn't you remind me?
- Hastanedeki randevumu unuttum. Neden bana hatırlatmadın?
I remember the man's face but I can't call his name to mind.
- Adamın yüzünü hatırlıyorum fakat adını hatırlayamıyorum.