We are faced with new kinds of diseases.
- Biz yeni tür hastalıklarla karşı karşıyayız.
Cancer is not one but more than one hundred distinct diseases.
- Kanser tek değil fakat yüzlerce farklı hastalıklardan biridir.
Sickness prevented him from going out.
- Hastalık onun dışarı çıkmasını engelledi.
Sickness kept me from attending the party.
- Hastalık partiye katılmamı engelledi.
I could not go to the party because of illness.
- Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
I could not go to the party because of illness.
- Hastalık nedeniyle partiye gidemedim.
Illness prevented me from going to school.
- Hastalık okula gitmemi engelledi.
I could not go to the party because of illness.
- Hastalık nedeniyle partiye gidemedim.
Tom is a pathological liar.
- Tom hastalık düzeyinde bir yalancıdır.
Spring fever is not a disease.
- Bahar yorgunluğu bir hastalık değildir.
Fever indicates sickness.
- Ateş hastalık gösterir.
The department of thoracic medicine has trained many doctors, nurses and scientists.
She called the psychiatrist.
- O, akıl hastalıkları uzmanını çağırdı.