harika!

listen to the pronunciation of harika!
Турецкий язык - Английский Язык
(Konuşma Dili) deal
(Argo) ace!
goody
Great!, Wow!
{s} marvelous

I thought it was marvelous. - Onun harika olduğunu düşündüm.

In the Picasso Museum in Paris, there are marvelous paintings and drawings! - Paris'teki Picasso Müzesinde harika tablolar ve resimler var.

{i} wonder

Thank you for the wonderful gift. - Harika hediye için teşekkürler.

The washing machine is a wonderful invention. - Çamaşır makinesi harika bir icattır.

wonderful

Thank you for the wonderful gift. - Harika hediye için teşekkürler.

I know Andrina doesn't take things seriously, but she is a wonderful friend. - Andrina'nın işleri ciddiye almadığını bilirim ama kendisi harika bir arkadaş.

fantastic

I know you'll do a fantastic job. - Harika bir iş yapacağını biliyorum.

Everyone crowded around the fantastic dancer. - Herkes harika dansçının etrafına toplandı.

(Argo) awesome
neat
{s} gorgeous

The dress is absolutely gorgeous. - Elbise kesinlikle harika.

Even ill she looks gorgeous. - O hasta olsa bile harika görünüyor.

{s} fabulous

Tom did a fabulous job. - Tom harika bir iş yaptı.

We spent a fabulous day in the woods. - Ormanda harika bir gün geçirdik.

{s} cool

When I was 10 years old, I thought that when I would be 16, my life would be cool. - On yaşındayken, ne zaman on altı yaşımda olacağımı, hayatımın harika olacağını düşünürdüm.

I thought it looked cool. - Onun harika göründüğünü düşündüm.

beautiful

This caterpillar will become a beautiful butterfly. - Bu tırtıl harika bir kelebek olacak.

Love is wonderful and beautiful. - Aşk harika ve güzeldir.

that's great
old

When I was 10 years old, I thought that when I would be 16, my life would be cool. - On yaşındayken, ne zaman on altı yaşımda olacağımı, hayatımın harika olacağını düşünürdüm.

How wonderful were the good old days. - Eski güzel günler ne kadar harikaydı.

great

The food was great in Italy. - İtalya'da yemekler harikaydı.

I've got some great ideas but I need money. - Birkaç harika fikrim var ama paraya ihtiyâcım var.

{s} splendid

Tom did a splendid job. - Tom harika bir iş yaptı.

{s} wizard
(Argo) beauty
incredible

You did an incredible job. - Harika bir iş yaptın.

perfect
wonder, miracle; wonderful, fantastic, great, superb, marvellous, beautiful, dreamy, smashing, lovely, tremendous, terrific, gorgeous, sensational, fabulous, heavenly, divine
groovy
{s} wicked
{i} miracle

For children, this world is full of wonders and miracles. - Çocuklar için, bu dünya harikalar ve mucizelerle doludur.

{s} swell
smart
(deyim) take the cake
that's cool
(Argo) bad
(Argo) bonzer
questioning
magnificent
(Argo) corker
(Argo) mickey mouse
breathtaking
dreamy
superb

You've done a superb job. - Harika bir iş yaptın.

(Argo) badder
tremendous
(Argo) grouse
goodie
(Argo) ripper
(Konuşma Dili) top hole
it is incredible
far-out
marvel

I had a marvelous time. - Harika bir zaman geçirdim.

She has a marvelous sense of humor. - Onun harika bir mizah anlayaşı vardır.

(Argo) pretty spiffy
(Argo) kickass
(Konuşma Dili) bang up
(Argo) spiffy
top-flight
dandy
masterpiece
portent
yummy
prodigy

Tom is a child prodigy. - Tom harika bir çocuk.

sensational
prodigious
lovely
smashing
exquisite
brilliant
terrific

Oh, Mary, you look terrific! - Ah, Mary, harika görünüyorsun!

heavenly
sounds great

This all sounds great. - Bunun hepsi harika görünüyor.

super duper
marvell
(isim) Wonder, miracle; fire
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение harika! в Турецкий язык Турецкий язык словарь

HARÎKA
(Osmanlı Dönemi) Acı, sızı
HARÎKA
(Osmanlı Dönemi) Bulâmaç. Yulaf lâpası
HÂRİKA
(Osmanlı Dönemi) İmkânların üstünde olan şey, hayret uyandıran, hayranlık vren. Büyük ve görülmedik eser. Görülmedik derecede kıymetli
harika
Yaradılışın ve imkânların üstünde nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran (şey). Çok büyük bir hayranlık uyandıran, eksiksiz, kusursuz, tam, mükemmel: "Harika fikir doğrusu, kim akıl ettiyse iyi akıl etmiş."- A. İlhan
harika
Yaradılışın ve imkânların üstünde nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran (şey)
harika
Hayranlık uyandıran
harika
Çok büyük bir hayranlık uyandıran, eksiksiz, kusursuz, tam, mükemmel
hârika
(Osmanlı Dönemi) imkânların üstünde olan şey, hayret uyandıran, büyük ve görülmedik eser, görülmedik derecede kıymetli
harika!
Избранное