Layla had to act to save her life.
- Leyla hayatını kurtarmak için harekete geçmek zorunda kaldı.
Sami had to act to save his life.
- Sami hayatını kurtarmak için harekete geçmek zorundaydı.
Recent events have prompted us to take action.
- Son olaylar bizim harekete geçmemizi teşvik etti.