harcar

listen to the pronunciation of harcar
Турецкий язык - Английский Язык
spends

She spends a majority of her time taking care of her children. - O, zamanının çoğunluğunu çocuklarına bakarak harcar.

She spends more time thinking about work than doing it. - O, işi yapmaktan daha çok işi düşünerek zaman harcar.

plural of spend
harca
{f} spending

We reduced our spending during the recession. - Biz durgunluk döneminde harcamayı azalttık.

You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth. - Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.

harca
spend

Spend money and enjoy life! - Para harca ve hayattan zevk al!

Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it. - Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.

harca
{f} spent

McKinley spent three-and-a-half-million dollars. - McKinley, üç buçuk milyon dolar harcadı.

I've spent 500 dollars in one day. - Bir günde 500 dolar harcadım.

harca
pay out
harca
expend

The expenditure totaled 200,000 yen. - Harcama 200.000 yen'i buldu.

Expenditures must be reduced. - Harcamalar düşürülmelidir.

harca
payout