happening quickly and with little or no warning; in a sudden manner

listen to the pronunciation of happening quickly and with little or no warning; in a sudden manner
Английский Язык - Турецкий язык

Определение happening quickly and with little or no warning; in a sudden manner в Английский Язык Турецкий язык словарь

suddenly
aniden

Aniden, annem şarkı söylemeye başladı. - Suddenly, my mother started singing.

Aniden yağmur yağmaya başladı. - Suddenly, it started to rain.

suddenly
birdenbire

Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır. - Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.

Cümleler için bir pazar olsaydı, dil bilgisi spekülasyonlarımız birdenbire anlam bulurdu. - If there existed a market for sentences, our grammatical speculations would suddenly make sense.

suddenly
ansızın

Tanrı olduğumu ne zaman fark ettim? Güzel, ben dua ediyordum ve ansızın kendi kendime konuştuğumu fark ettim. - When did I realize I was God? Well, I was praying and I suddenly realized I was talking to myself.

Neden ansızın dün öğleden sonra gittin? - Why did you suddenly leave yesterday afternoon?

suddenly
birden

Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz. - To our great surprise, he suddenly resigned.

Dewey birdenbire bir kahraman oldu. - Dewey was suddenly a hero.

suddenly
palas pandıras
suddenly
durup dururken
suddenly
şırakkadak
suddenly
ani surette
suddenly
hop diye
suddenly
zınk diye
suddenly
patadan
suddenly
hiç yoktan
suddenly
derken
suddenly
gafleten
suddenly
pat diye
Английский Язык - Английский Язык
suddenly
happening quickly and with little or no warning; in a sudden manner

    Расстановка переносов

    hap·pen·ing quick·ly and with lit·tle or no warning; in a sud·den man·ner

    Произношение

Избранное