Take whichever you want.
- Hangisini istiyorsan al.
I don't care whichever you choose.
- Hangisini seçtiğin umrumda değil.
Tell me which of the two cameras is the better one.
- İki kameradan hangisinin daha iyi olduğunu bana söyle.
Say which one you would like.
- Hangisini istersin söyle.
Which language is spoken in the United States of America?
- Amerika Birleşik Devletleri'nde hangi dil konuşuluyor?
Which student went out?
- Hangi öğrenci dışarı çıktı?
The doctor thinks carefully before deciding what medicine to give.
- Doktor, hangi ilacı vereceğine karar vermeden önce dikkatlice düşünür.
What kind of wine do you have?
- Sizin hangi tür şarabınız var?
No matter which road you follow, the drive to town won't take you more than twenty minutes.
- Hangi yolu izlersen izle, şehre gidiş yirmi dakikadan fazla zamanını almaz.
Whichever way you take, it'll take you the same time.
- Hangi yoldan giderseniz gidin, aynı zamanda götürecektir.
Whichever way you may take, you can get to the station.
- Hangi yoldan gidersen git istasyona varabilirsin.
From which station does the train leave?
- Tren hangi istasyondan kalkıyor?
From which track does the train to Higashi-Kakogawa leave?
- Tren hangi hattan Higashi-Kakogava' ya hareket eder?
We didn't know on which train they'd be coming.
- Biz onların hangi trenle geleceklerini bilmiyorduk.
Jiro advised me on which book to buy.
- Jiro hangi kitabı alacağım konusunda bana öğüt verdi.
Give Tom whatever help he needs.
- Hangi tür yardıma ihtiyacı varsa Tom'a ver.
Death, in whatever form, is repulsive.
- Ölüm, hangi biçimde olursa olsun, iğrençtir.