Sami kendini Leyla'nın cazibesine çekilmiş buldu.
- Sami found himself drawn to Layla's charm.
Kendimi ona doğru çekilmiş hissettim.
- I felt drawn toward her.
Noel baba genellikle tombul çizilir. O neredeyse sıska değildir.
- Santa Claus is usually drawn as roly-poly. He is almost never skinny.
Bu çember bir pusulayla çizilmiş.
- This circle was drawn by a compass.
Silahını çizilmiş Tom odaya girdi.
- Tom entered the room with his gun drawn.
Silahını çizilmiş Tom odaya girdi.
- Tom entered the room with his gun drawn.
Tom'un çizdiği Mary'nin resmi John'un soluğunu kesti.
- The picture of Mary that Tom had drawn took John's breath away.
Senin için çok gerginim.
- I'm very drawn to you.
She looked pale and drawn.