I was sentenced to three years for robbery.
- Hırsızlık nedeniyle üç yıl hapse mahkum edildim.
When did the robbery take place?
- Hırsızlık ne zaman gerçekleşti?
Tom had nothing to do with the theft.
- Tom'un hırsızlıkla bir ilgisi yoktu.
She is guilty of theft.
- O hırsızlıktan suçludur.
He is serving a three-year sentence for burglary.
- O, hırsızlık için üç yıllık hapis cezasını çekiyor.
Tom did time for burglary.
- Tom hırsızlık için hapse girdi.
Tom got arrested for shoplifting.
- Tom hırsızlık için tutuklandı.
The police constable arrested the teenager for shoplifting.
- Polis memuru genci hırsızlık için tutukladı.
I would rather starve to death than steal.
- Hırsızlık yapacağıma açlıktan ölürüm.
If I saw a boy steal something in the supermarket, I would report him to the manager.
- Ben bir çocuğun süpermarkette hırsızlık yaptığını görsem, ben onu yöneticiye rapor ederim.