When did the robbery take place?
- Hırsızlık ne zaman gerçekleşti?
I was sentenced to three years for robbery.
- Hırsızlık nedeniyle üç yıl hapse mahkum edildim.
He was accused of theft.
- O hırsızlıkla suçlandı.
She is guilty of theft.
- O hırsızlıktan suçludur.
He was arrested on the charge of burglary.
- Hırsızlık suçundan tutuklandı.
Tom faces a burglary charge.
- Tom hırsızlık suçlamasıyla karşı karşıyadır.
A person who steals deserves punishment.
- Hırsızlık yapan kişi cezalandırılmayı hak eder.
Can you teach me how to steal?
- Bana nasıl hırsızlık yapılacağını öğretebilir misin?
Tom was arrested in Boston for shoplifting.
- Tom, hırsızlık nedeniyle Boston'da tutuklandı.
The police constable arrested the teenager for shoplifting.
- Polis memuru genci hırsızlık için tutukladı.
He was caught in the act of stealing.
- Hırsızlık yaparken yakalandı.
Nobody ever caught Tom stealing.
- Şimdiye kadar kimse Tom'u hırsızlık yaparken yakalamadı.
Two policemen arrested a burglar. They caught him sneaking into Mrs. Miller's.
- İki polis bir hırsız tutukladı. Onlar onu Bayan Miller'in evine gizlice girerken yakaladı.
Tom continued reading the newspaper even though the burglar alarm had gone off.
- Tom, hırsız alarmı çalmaya başlamış olsa bile gazete okumaya devam etti.
The thief was caught in the act.
- Hırsız suçüstü yakalandı.
They tied the thief to the tree.
- Onlar hırsızı ağaca bağladılar.
I was sentenced to three years for robbery.
- Hırsızlık nedeniyle üç yıl hapse mahkum edildim.
Robbers prowl around at midnight.
- Hırsızlar gece yarısı kol gezer.
Have you ever heard the saying: Lying leads to thieving?
- Sen hiç yalan söyleme hırsızlığa götürür sözünü duydun mu?
The cat burglar must have entered the mansion from the roof.
- Kedi hırsız köşke çatıdan girmiş olmalı.