He is selfish and greedy.
- O bencil ve hırslıdır.
Sami was completely unaware of the insatiable greed driving Layla.
- Sami, Leyla'yı yönlendiren tatmin edilemez hırstan tamamen habersizdi.
We defy our foes, for our passion makes us strong!
- Hırs bizi güçlü yaptığı için biz düşmanlarımıza meydan okuruz!
She is very intelligent and passionate.
- O çok zeki ve hırslı.
Ambition drove him to murder.
- Hırs onu cinayete sürükledi.
He fell a victim to his own ambition.
- Kendi hırsının kurbanı oldu.
Tom is an avid fisherman.
- Tom hırslı bir balıkçı.
Tom is an avid tennis player.
- Tom hırslı bir tenis oyuncusu.