Beni tebrik etmeden yanımdan geçti.
- He walked past without greeting me.
Çiftin tebrik kartları satan bir işletmesi var.
- The couple has a business of selling greeting cards.
Brezilya'dan selamlar!
- Greetings from Brazil!
Birbirimizi selamladık.
- We exchanged greetings.
O beni selamlamak için ayağa kalktı.
- He rose to his feet to greet me.
Onlar onu selamlamak için kalktılar.
- They got up to greet her.
Paul beni karşılamak için Roma'ya geldi.
- Paul came to Rome to greet me.
Tom Mary'yi karşılamak için oradaydı.
- Tom wasn't there to greet Mary.
Baylar, karşılamada birkaç söz söylemem için bana izin verin.
- Gentlemen, allow me to say a few words in greeting.
Beni selamlamayı unuttun mu?
- Did you forget to greet me?
Ziyaretçi sınıfa girdiğinde onu selamlamak için ayağa kalktık.
- When the visitor entered the room, we stood to greet him.
O, beni Günaydın ile selamladı.
- She greeted me with Good morning.
Jessie, Joseph'le tokalaştı ve sevgi ile onu selamladı.
- Jessie shook Joseph's hand and greeted him with affection.
Brezilya'dan selamlar!
- Greetings from Brazil!
Selamlar, görgü kurallarının temelidir.
- Greetings are the basis of good manners.
Seni kutlamak için uğrayamadım, çünkü acelem vardı.
- I could not stop by to greet you because I was in a hurry.
There greet in silence, as the dead are wont, And sleep in peace. -Shak.
It's polite to begin a letter with a greeting, but this practice is less common in email.
They greeted us warmly.
- They gave us a warm greeting.
... And then a few days later, I was there greeting the caskets coming into Andrews Air Force ...
... deficit greeting me, and we know where it came from. Two wars that were paid for on ...