Trisha graduated college.
The graduated slope of the Upper Test Valley on the east, and its more abrupt embankment on the west, under which the present stream tends to cling, point clearly to river action.
O, Tokyo Üniversitesi'nden mezun oldu.
- He graduated from Tokyo University.
Fransa'da bir Amerikan okulundan mezun oldum.
- I graduated from an American school in France.
Gelecek bahar mezun olmak istiyorum.
- I'd like to graduate next spring.
Tom, 24 yaşını doldurmadan önce üniversiteden mezun olmak istiyor.
- Tom wants to graduate from college before he turns 24 years old.
O, Tokyo Üniversitesi'nden mezun oldu.
- He graduated from Tokyo University.
Fransa'da bir Amerikan okulundan mezun oldum.
- I graduated from an American school in France.
Okulu bitirmek için gitmeyi planladığına dair hiçbir fikrim yoktu.
- I had no idea you were planning to go to graduate school.
Annemin amacı üniversiteyi bitirmekti ama babamın amacı annemdi.
- Mom’s goal was to graduate college but dad’s goal was mom.
Okulu bitirmek için gitmeyi planladığına dair hiçbir fikrim yoktu.
- I had no idea you were planning to go to graduate school.
Tom, lisansüstü okula gitmek istedi.
- Tom wanted to go to graduate school.
Birkaç lisansüstü öğrenci dahil olmak üzere son birkaç yıldır birçok insanla çalıştım.
- I've worked with many people over the last few years, including several graduate students.
Sen Amerika'dan dönmeden önce, ben üniversiteden mezun olmuş olacağım.
- I will have graduated from college by the time you come back from America.
Çok sayıda üniversite mezununun bile asgari ücretle çalışmak zorunda olduklarını duydum.
- I heard that even a lot of college graduates have to work for minimum wage.
O bir üniversite mezunudur.
- She is a college graduate.
O, Tokyo Üniversitesi'nden mezun oldu.
- He graduated from Tokyo University.
Fransa'da bir Amerikan okulundan mezun oldum.
- I graduated from an American school in France.
Kyoto Üniversitesi'nden mezun oldum.
- I graduated from Kyoto University.
O, Tokyo Üniversitesi'nden mezun oldu.
- He graduated from Tokyo University.
O, Roma Üniversitesinin yüksek lisans öğrencisi değil mi?
- Isn't he the graduate student of the University of Rome?
Mary bir yüksek lisans öğrencisidir.
- Mary is a graduate student.
Tom master öğrencisi.
- Tom is a graduate student.