O, seçkin bir golf kulübüdür.
- That's an exclusive golf club.
Üç yıl önce golf kulübüne katıldım.
- I joined the golf club three years ago.
Tom bir golf sopasıyla ölesiye dövüldü.
- Tom was beaten to death with a golf club.
Tom'un mağazası golf sopası, top, ayakkabı ve diğer aksesuarları satmaktadırç
- Tom's store sells golf clubs, balls, shoes and other accessories.