Tom ücretsiz golf oynayabileceği bir yer buldu.
- Tom found a place where he could play golf for free.
Tenis ve golf oynamaktan hoşlanırım.
- I like playing tennis and golf.
Tom'un canı golf oynamak istemiyordu.
- Tom didn't feel like playing golf.
Tenis ve golf oynamaktan hoşlanırım.
- I like playing tennis and golf.
Bir golf kulübüne katılacağım.
- I will join a golf club.
Tom, babasının ona vermiş olduğu golf kulübüne çok bağlı idi.
- Tom was very attached to the golf clubs that his father had given him.
Bu kimin golf çantası?
- Whose golf bag is this?
Tom bahçede bir golf topu buldu.
- Tom found a golf ball in the garden.
Golf topu neredeyse deliğe giriyordu.
- The golf ball almost went in the hole.
Tom golf arabasını bir kum kapanına sürdü.
- Tom drove his golf cart into a sand trap.
Tom golf arabasına bindi.
- Tom got in the golf cart.
O bir golf sopası ile onu öldüresiye dövdü.
- She beat him to death with a golf club.
Tom bir golf sopasıyla ölesiye dövüldü.
- Tom was beaten to death with a golf club.
Tom, babasının ona vermiş olduğu golf kulübüne çok bağlı idi.
- Tom was very attached to the golf clubs that his father had given him.
O, seçkin bir golf kulübüdür.
- That's an exclusive golf club.
Harrison uçağını golf sahasına çarptıktan sonra ciddi şekilde yaralandı.
- Harrison Ford was seriously injured after he crashed his plane into a golf course.
Buraya yakın bir golf sahası var mı?
- Is there a golf course near here?
Kendimi iyi bir golf oyuncusu olarak görmüyorum.
- I don't consider myself to be a good golfer.
En sevdiğin golfçü kimdir?
- Who's your favorite golfer?
O, tam senin gibi, iyi bir golfçü.
- He, just like you, is a good golfer.
Both Tom and I like to play golf.
- Tom and I both like to play golf.
Tom and I both like to play golf.
- Both Tom and I like to play golf.
Tom does not play golf.
- Tom doesn't play golf.
Tom said that he wanted to play golf with Mary.
- Tom said he wanted to play golf with Mary.
It's about being a golf widow, shrugged Rita. What do women do when their husbands are playing golf?.
Tom drove his golf cart into a sand trap.
- Tom golf arabasını bir kum kapanına sürdü.
Tom got in the golf cart.
- Tom golf arabasına bindi.
Tom didn't feel like playing golf.
- Tom'un canı golf oynamak istemiyordu.
Robert was so busy he had to turn down an invitation to play golf.
- Robert o kadar meşguldu ki golf oynamak için bir daveti geri çevirmek zorunda kaldı.
I don't consider myself to be a good golfer.
- Kendimi iyi bir golf oyuncusu olarak görmüyorum.
Tom's store sells golf clubs, balls, shoes and other accessories.
- Tom'un mağazası golf sopası, top, ayakkabı ve diğer aksesuarları satmaktadırç
She beat him to death with a golf club.
- O bir golf sopası ile onu öldüresiye dövdü.
Tom found a golf ball in the garden.
- Tom bahçede bir golf topu buldu.
The golf ball almost went in the hole.
- Golf topu neredeyse deliğe giriyordu.
Whose golf bag is this?
- Bu kimin golf çantası?