Önden buyuralım ve yiyelim.
- Let's go ahead and eat.
Sizin kaleminizi kullanabilir miyim? Tabii, buyurun.
- May I use your pencil? Sure go ahead.
İlerlemek ve faturayı hemen ödemek sanırım mantıklı olur.
- I suppose it makes sense to go ahead and pay the bill right now.
İlerlemek ve faturayı hemen ödemek sanırım mantıklı olur.
- I suppose it makes sense to go ahead and pay the bill right now.
İlerleyin ve Tom'a sorun.
- Go ahead and ask Tom.
Devam etmelisin ve onu yapmalısın, tam yapacağını söylediğin gibi.
- You should go ahead and do it, just like you said you would.
Söyleyecek bir şeyin varsa devam et ve söyle.
- If you've got something to say, go ahead and say it.
Go ahead and eat without me. I expect to be very late.
... WELL, WAY AHEAD OF YOU, DAD. ...
... going to fall or not. How did they know ahead of time that that building wouldn't ...