giyineceğim

listen to the pronunciation of giyineceğim
Турецкий язык - Английский Язык

Определение giyineceğim в Турецкий язык Английский Язык словарь

giyin
{f} dressed

She is always neatly dressed. - O her zaman temiz giyinir.

She was dressed all in black. - O tümüyle siyah giyindi.

giyin
got dressed

He got dressed and went outside. - O giyindi ve dışarı çıktı.

I got dressed early, but the workmen have not yet arrived. - Ben erken giyindim ama işçiler henüz gelmedi.

giyin
{f} dress

She was dressed like an actress. - O bir aktris gibi giyinmişti.

She was dressed all in black. - O tümüyle siyah giyindi.

giyin
{f} dressing

Have you finished dressing? - Giyinmeyi bitirdin mi?

Aimee is dressing in her bedroom. - Aimee yatak odasında giyiniyor.

giyin
get dressed

Get dressed and come downstairs. - Giyin ve aşağıya gel.

I have to get dressed now. - Şimdi giyinmek zorundayım.

giyin
attire

Sami was dressed in cowboy attire. - Sami kovboy kıyafeti giyindi.