given is the past participle of give

listen to the pronunciation of given is the past participle of give
Английский Язык - Турецкий язык

Определение given is the past participle of give в Английский Язык Турецкий язык словарь

given
göz önünde tutulursa
given
{s} verilmiş

Sadece verilmiş 30 dakikada, soruların hepsini cevaplayamazdık. - Given only thirty minutes, we couldn't answer all the questions.

Sophie'nin kendi midillisi vardı. Ona babası tarafından verilmişti. - Sophie had her own pony. It had been given to her by her father.

given
given name küçük isim
given
verili

Öğle yemeğini yemesi için Tom'a sadece on beş dakika veriliyor. - Tom is only given fifteen minutes to eat his lunch.

Tom'a yılda üç kez ikramiye verilir. - Tom is given a bonus three times a year.

given
ortada olduğuna göre
given
{f} ver

Allen'e çözülmesi imkânsız bir problem verilmişti. - Allen was given a problem that was impossible to solve.

Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler. - Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.

given
eğilimli
given
bakılırsa
given
Belirli

İnsanlar malların belirli bir öğesini ne kadar çok alırsa, onun fiyatı o kadar yüksek olur. - The more people buy a given item of merchandise, the higher its price.

given
(sıfat) verilmiş, belirlenmiş, belli, bilinen, doğuştan olan, tarihli ve onaylı
given
ilk bilgi
given
{s} belli
given
f., bak. give. s. belirli, muayyen. i. veri
given
birinci isim
given
imza ve tarihi atılmış
given
{s} bilinen
given
veri

Yiyecekler ve battaniyeler mültecilere verildi. - Food and blankets were given to the refugees.

Yukarıda verilen örneğe bak. - See the example given above.

given
{s} tarihli ve onaylı
given
{s} belirlenmiş
Английский Язык - Английский Язык
given
given is the past participle of give

    Расстановка переносов

    giv·en I·s the past par·ti·ci·ple of give

    Произношение

Избранное