Taze yapılmış kahveyi koklamak çok harika!
- It's so wonderful to smell freshly made coffee!
Tom çiçeği koklamak için eğildi.
- Tom leaned down to smell the flower.
Bu, peynir gibi kokuyor.
- This smells like cheese.
Sansar kötü kokusuyla bilinir.
- The weasel is noted for its bad smell.
Gerçekten güzel koktu.
- It smelled really good.
Caz ölmedi, sadece komik kokuyor.
- Jazz isn't dead, it just smells funny.
Tom Mary'nin söylediklerine dikkat etmek zorunda değil.
- Tom doesn't have to pay attention to what Mary says.
Tom'un söylediklerine dikkat etmek zorunda değilsiniz.
- You don't have to pay attention to what Tom says.
Hava bile farklı kokuyordu.
- Even the air smelled different.
Hava bahar çiçekleri gibi kokuyor.
- The air smells like spring flowers.