Do you often take business trips?
- Sık sık iş gezilerine çıkar mısın?
Tom doesn't carry much luggage on trips.
- Tom gezilerde çok bagaj taşımaz.
I'm going to take you on a tour.
- Seni bir geziye çıkaracağım.
I'm looking forward to touring bookstores in the US.
- Amerika'daki kitapçılarda gezinmeyi dört gözle bekliyorum.
Gulliver's Travels was written by a famous English writer.
- Gülliver'in Gezileri ünlü bir İngiliz yazar tarafından yazılmıştır.
He was traveling in the Philippines this time of last year.
- Geçtiğimiz yılın bu zamanında Filipinler'de geziyordu.
The trip calls for a lot of money.
- Gezi çok fazla para gerektirir.
Some day we'll take a trip to India.
- Bir gün biz Hindistan'a gezi yapacağız.
He went to Hawaii to do some sightseeing.
- O, gezi turu yapmak için Hawaii'ye gitti.
Tom went sightseeing.
- Tom gezi turuna gitti.
We are going on a journey next month.
- Gelecek ay geziye çıkıyoruz.
I want to go on a journey around the world if possible.
- Ben mümkünse dünyanın etrafında bir geziye çıkmak istiyorum.
Most students do the sights of Kyoto on their school excursion.
- Çoğu öğrenci okul gezilerinde Kyoto'nun görülmeye değer yerlerini geziyorlar.
We enjoyed the excursion very much.
- Geziden çok hoşlandık.
They chartered a bus for the firm's outing.
- Firmanın gezileri için bir otobüs kiraladılar.
It rains so often in the wet season that it's hard to plan outings.
- Yağışlı mevsimde o kadar sık yağmur yağar ki gezintileri planlamak zordur.
I walked about aimlessly on the street.
- Caddede amaçsızca gezindim.
I like to walk in the country.
- Ben kır gezisini seviyorum.
Tom is touring with Mary's band.
- Tom Mary'nin grubuyla geziyor.
I'm looking forward to touring bookstores in the US.
- Amerika'daki kitapçılarda gezinmeyi dört gözle bekliyorum.
Would you like a ride?
- Bir gezinti ister misiniz?
Tom likes long bus rides.
- Tom uzun otobüs gezintilerini seviyor.
I anticipate that there will be problems on their expedition.
- Onların gezisinde sorunlar olacağını tahmin ediyorum.
He took part in the expedition.
- O, keşif gezisine katıldı.