The atmosphere became strained when he came.
- O geldiğinde ortam gerginleşti.
His weight strained the rope.
- Onun ağırlığı ipi gerdi.
I got out of bed and had a good stretch.
- Ben yataktan kalktım ve iyi bir gerindim.
I can't stretch my right arm.
- Sağ kolumu geremiyorum.
Tom's meeting with his boss was very tense.
- Tom'un patronuyla buluşması gerilimli idi.
In the most thrilling moment, everyone looked very tense.
- En heyecanlı anda herkes çok gergin görünüyordu.
Relax. You're all tensed up.
- Rahatlayın. Hepiniz gerginsiniz.
Tom has been under a lot of strain recently.
- Tom son zamanlarda çok fazla gergin.
The atmosphere became strained when he came.
- O geldiğinde ortam gerginleşti.
He stretched and took a deep breath.
- Gerindi ve derin bir nefes aldı.
Dad stretched after dinner.
- Babam akşam yemeğinden sonra gerindi.
Tom has completely recovered and can go back to work.
- Tom tamamen iyileşti ve işe geri dönebilir.
Though the doctor did his best, the patient's recovery was slow.
- Doktor elinden geleni yapmasına rağmen hastanın iyileşmesi yavaş gerçekleşti.
Mongolian nomads live in gers.