Let's go back before it begins to rain.
- Yağmur başlamadan önce geri dönelim.
Do you think I'm too old to go back to school?
- Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?
Go back to your seat.
- Koltuğunuza geri dönün.
Tom didn't want to go back to where he was born.
- Tom doğduğu yere geri dönmek istemiyordu.
If you don't have an accident on the snowy roads I think you should be able to get back safely.
- Karlı yollarda bir kaza yapmadıysan, güvenli bir şekilde geri dönebilmen gerektiğini düşünüyorum
I'll stay here till you get back.
- Sen geri dönünceye kadar burada bekleyeceğim.
He is returning to this city.
- O bu şehre geri dönüyor.
Tom will be returning soon.
- Tom yakında geri dönecek.
After a long absence, he returned home.
- Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.
He returned to Japan.
- O, Japonya'ya geri döndü.
After a long absence, she returned home.
- Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.
He returned to America.
- Amerika'ya geri döndü