gereksiz yere

listen to the pronunciation of gereksiz yere
Турецкий язык - Английский Язык
wantonly
superfluously
unduly
redundantly
unnecessarily

Some parents worry unnecessarily about their children. - Bazı ana babalar çocukları hakkında gereksiz yere endişelenirler.

Tom thinks that Mary is being unnecessarily cautious. - Tom Mary'nin gereksiz yere ihtiyatlı olduğunu düşünüyor.

needlessly

Why worry needlessly? - Neden gereksiz yere endişe ediyorsun?

gratis
gratuitous
gereksiz yere harcamak
unnecessary to spend
gereksiz yere tekrarlama
tautologous
gereksiz yere telâşlanmak
fuss