In spite of the fact that she was busy, she came to see me. - Onun meşgul olduğu gerçeğine rağmen, o beni görmeye geldi.
In spite of the fact that she was busy, she came to see me.
Onun meşgul olduğu gerçeğine rağmen, o beni görmeye geldi.
In spite of the fact that she's rich, she says she's poor. - Onun zengin olduğu gerçeğine rağmen, o fakir olduğunu söylüyor.
In spite of the fact that she's rich, she says she's poor.
Onun zengin olduğu gerçeğine rağmen, o fakir olduğunu söylüyor.