The streets of New York are very wide.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
When Columbus discovered America, bison (American buffalo) inhabited a wide-ranging area.
- Columbus Amerika'yı keşfettiği zaman, bizon ( Amerikan mandası ) geniş bir alanda yaşıyordu.
He has broad shoulders.
- Onun geniş omuzları vardı.
Good movies broaden your horizons.
- İyi filmler ufkunuzu genişletir.
To calculate the capacity, multiply the length by the width by the depth.
- Kapasiteyi hesaplamak için, uzunluğu genişlikle derinlikle çarpın.
The width of the road is insufficient for safe driving.
- Yolun genişliği güvenli sürüş için yetersiz.
Lemma 5 cannot be generalized to arbitrary artinian rings.
- Lemma 5 gelişigüzel seçilmiş Artin halkaları ile genellenemez
Generally speaking, the climate in England is mild.
- Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır.
Usually, I'll be gone before the morning light.
- Genellikle, sabah ışığından önce gitmiş olurum.
He was a general in the Second World War.
- He was a general in WWII.
He was a general in WWII.
- He was a general in the Second World War.
New York'un caddeleri çok geniş.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
New York'un caddeleri çok geniştir.
- New York'un caddeleri çok geniş.
Tom eski neslin bir üyesi olduğunu itiraf etmekten nefret ediyor.
- Tom hates to admit that he's a member of the older generation.
Onların eski nesille hiç ortak yanları yok.
- They have nothing in common with the older generation.
Cin, Tom'un üç dilek dilemesini istedi.
- The genie asked Tom to make three wishes.
Alaaddin, sihirli lambayı ovuşturduğu zaman bir cin çıktı.
- A genie appeared when Aladdin rubbed the magic lamp.
Bilgisayarı bozdun. Aferin, dahi.
- You broke the computer. Nice going, genius.
Japon öğrencilerinin genel kültür bilgisinden etkilendim.
- I was impressed by the general knowledge of Japanese students.