Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

gemiler

listen to the pronunciation of gemiler
Турецкий язык - Английский Язык
ships

They asked for permission to arm their ships. - Gemilerini silahlandırmak için izin istediler.

There were soldiers on these ships. - Bu gemilerde askerler vardı.

vessels
{i} shipping
gemi
vessel

A cargo vessel, bound for Athens, sank in the Mediterranean without a trace. - Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı.

The vessel was loaded with coal, lumber, and so on. - Gemi kömür, kereste, ve benzeri şeylerle yüklüydü.

gemi
{i} ship

They are now aboard the ship. - Onlar şimdi gemideler.

The ship passed through the Panama Canal. - Gemi Panama Kanalından geçti.

gemiler için demir atma komutu
command ship for the moorage
gemiler için barınak
harborage
gemi
{i} craft
gemi
{i} bark
gemi
steamer

The paddle steamer is just leaving port. - Çarklı gemi şimdi limandan ayrılıyor.

As good luck would have it, a steamer passed by and they were saved. - Şans eseri, bir gemi geçti ve onlar kurtarıldı.

gemi
fighter
gemi
(Askeri) sloop rig
gemi
(Askeri) sailing ship
gemi
crafts
gemi
mercantile vessel
gemi
watercraft
gemi
(Askeri) liner

The liner called at Hong Kong. - Yolcu gemisi Hong Kong'a uğradı.

gemi
boarder
gemi
keel
gemi
boat

Traveling by boat takes longer than going by car. - Gemi ile gitmek arabayla gitmekten daha uzun sürüyor.

Remember that we are all in the same boat. - Hepimizin aynı gemide olduğunu hatırla.

gemi
sail

The ship is about to set sail. - Bu gemi sefere çıkmak üzeredir.

The ship will set sail at noon. - Gemi öğleyin hareket edecektir.

gemi
sloop
Gemi
steam ship
Birleşik Devletler kontrollü gemiler
(Askeri) effective United States controlled ships
gemi
ship, boat, vessel, craft; nautical
gemi
(Hukuk) ship, vessel
gemi
shipboard
gemi
bottom

The ship went down to the bottom of the sea. - Gemi denizin dibine battı.

The ship sank to the bottom of the sea. - Gemi denizin dibine battı.

gemi
prow
kunt gemiler
(Askeri) full scantling vessels
kısa süreli önceden mevzilendirilmiş gemiler
(Askeri) near-term pre-positioned ships
ticari gemiler
(Askeri) merchant ships
ticari gemiler
mercantile marine
Турецкий язык - Турецкий язык