Турецкий язык - Английский Язык
Определение gelinim в Турецкий язык Английский Язык словарь
- My point
- gelin
- bride
You're finally going to be a June bride, aren't you?
-Sonunda bir haziran gelini olacaksın, değil mi?
This bride is covering her face with a veil.
-Bu gelin yüzünü bir peçe ile örtüyor.
- gelin
- (Bilgisayar) batter up
- gelin
- daughter-in-law
Sami worked for the Queen's daughter-in-law.
-Sami, Kraliçe'nin gelini için çalıştı.
The wife of your son is your daughter-in-law.
-Oğlunun karısı senin gelinindir.
- Gelin
- daughter in law
- gelin
- daughter-in-law; wife of a younger member of the family
- gelin
- bride; daughter-in-law; bridal
- gelin
- bridal
- kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla/dinle/işit
- (Konuşma Dili) Since he couldn't say this directly to her, he said it to someone else in the hope that she would listen in and get the message
Связанные Термины
Турецкий язык - Турецкий язык
Определение gelinim в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- Gelin
- (Osmanlı Dönemi) BÂNÛ
- Gelin
- nife
- Gelin
- arus
- Gelin
- arüs
- gelin
- Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın: "Gelin eşikte oğlan beşikte."- Atasözü
- gelin
- Aileye evlenme yoluyla girmiş olan kadın
- gelin
- Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın
Связанные Термины
gelinim
Расстановка переносов
ge·li·nimResimler
История
Избранное