As regards result, you don't have to worry.
- Sonuca gelince, endişelenmek zorunda değilsin.
As for the Emperor, he is the ruler of the world. As for the barbarians, they are the servants of the world.
- İmparatora gelince, o dünyanın hükümdarıdır. Barbarlara gelince, onlar dünyanın uşaklarıdır.
As for living in Japan, I have nothing to complain about.
- Japonya'da yaşamaya gelince, şikâyet edecek bir şeyim yok.
Nobody could decide as to what to do.
- Ne yapılacağına gelince hiç kimse karar veremedi.
There is some confusion as to who won.
- Kimin kazandığına gelince bir karışıklık var.
What came first? The egg or the hen?
- Hangisi ilk olarak geldi? Yumurta mı yoksa tavuk mu?
No more than 50 people came.
- 50 kişiden fazla gelen olmadı.
Do you want to come with us?
- Bizimle gelmek ister misiniz?
Can you come at nine?
- Dokuzda gelebilir misin?
80% of all English words come from other languages.
- Tüm İngilizce sözcüklerin %80'i diğer dillerden gelmiştir.
Did you come from a musical family?
- Müziksever bir aileden mi geldin?
Look out! There's a truck coming!
- Dikkat! Buraya gelen bir kamyon var!
Her dad won't be coming, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
He came bearing a large bunch of flowers.
- O, büyük bir demet çiçek taşıyarak geldi.
Fruits come from flowers.
- Meyveler çiçeklerden meydana gelir.
O, saçına jöle sürer.
- Tom puts gel in his hair.
Tom saçına jöle çaldı.
- Tom put gel in his hair.
Pelte limonlu ve portakallı olarak yapılabilen içine taze meyve katıldığında ise tadına doyum olmayan tatlıdır.
Ben jelatin kullanmadan panna cotta yaparım.
- I make panna cotta without using gelatin.