En sevgili oğlunu kaybetti.
- He lost his most beloved son.
Karısı iki sevgili çocuğunu arkasında bırakarak öldü.
- His wife died leaving behind their two beloved children.
Hiçbir şey birinin boşa yaptığı kadar sevilen değildir.
- Nothing is as beloved as what one does in vain.
Sevilen kişi olmadan hayatın hiç anlamı yoktur.
- Life without beloved person has no sense.
Merhaba, canım, sevgilim, tatlım, kaderim. Günün nasıldı?
- Hi, my dear, my darling, my honey, my destiny. How was your day?
If you want to be loved, love!
- Willst du geliebt werden, so liebe!
She's loved by her friends.
- Sie wird von ihren Freunden geliebt.