We could all see it coming, couldn't we?
- Hepimiz onun gelişini gördük, değil mi?
I'm looking forward to your coming to Japan.
- Japonya'ya gelişini dört gözle bekliyorum.
Possibly, the accident will delay his arrival.
- Kaza onun gelişini muhtemelen geciktirecek.
Ken is waiting for the arrival of the train.
- Ken trenin gelişini bekliyor.
The urban population in most developing countries is increasing very fast.
- Çoğu gelişmekte olan ülkelerde kentsel nüfus çok hızlı artıyor.
98% of hungry people live in developing countries.
- Aç insanların % 98'i gelişmekte olan ülkelerde yaşar.
Trade between the two countries has been steadily growing.
- İki ülke arasındaki ticaret sürekli gelişiyor.
Reading helps you build up your vocabulary.
- Okumak kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardım eder.
I want to build up my vocabulary.
- Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
Legends of vampires flourish in the Balkans.
- Vampir efsaneleri Balkanlar'da gelişir.
Our work began to flourish.
- İşlerimiz gelişmeye başladı.
The story revolves around a mysterious adventure.
- Hikaye gizemli bir macera etrafında gelişiyor.
The advent of the euro is the beacon for the new millennium.
- Euronun gelişi yeni binyılın işaretidir.