Tom saçına jöle çaldı.
- Tom put gel in his hair.
O, saçına jöle sürer.
- Tom puts gel in his hair.
Ben jelatin kullanmadan panna cotta yaparım.
- I make panna cotta without using gelatin.
Pelte limonlu ve portakallı olarak yapılabilen içine taze meyve katıldığında ise tadına doyum olmayan tatlıdır.
hair-gel do.
She came to see us yesterday.
- O dün bizi görmek için geldi.
I came to Japan from China.
- Çin'den Japonya'ya geldim.
Can you come at nine?
- Dokuzda gelebilir misin?
Do you want to come with us?
- Bizimle gelmek ister misiniz?
Susan found out where the puppy had come from.
- Susan köpeğin nereden geldiğini öğrendi.
This smell might come from the oven!
- Bu koku fırından gelebilir!
Please pardon me for coming late.
- Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
Her dad won't be coming, he is very busy.
- Babası gelmeyecek, o çok meşgul.
Fruits come from flowers.
- Meyveler çiçeklerden meydana gelir.
There is not past, no future; everything flows in an eternal present.
- Geçmiş ve gelecek yok; her şey sonsuz bir şimdikilikte akıyor.
Behave yourself, and you'll get something nice.
- Kendine gelirsen, hoş bir şey alırsın.
I want you to behave yourself.
- Kendine gelmeni istiyorum.
Snap out of it! You haven't done a thing all week.
- Kendine gel! Bütün hafta bir şey yapmadın.
... in dehydrated gel that upon landing, you hydrate the gel. ...