Mary çabucak hastaneye gitti.
- Mary hurried to the hospital.
İstasyona aceleyle gittik, ama treni kaçırdık.
- We hurried to the station only to miss the train.
Ayıracak zamanları olmadığından dolayı aceleyle kasabaya geri döndüler.
- Because they had no time to spare, they hurried back to town.
Babalarını kurtarmak için acele ettiler.
- They hurried to their father's rescue.
İlk treni yakalamak için acele ettim.
- I hurried in order to catch the first train.
Tom kapıyı açmak için acele etti.
- Tom rushed to open the door.
Sami, Leyla'yı okuldan almak için acele etti.
- Sami rushed to pick up Layla from school.