gececi

listen to the pronunciation of gececi
Турецкий язык - Английский Язык
night-worker; night-watchman
night worker, worker on a night shift
working at night, working on a night shift, night (worker)
gece
night

My car was stolen last night. - Dün gece arabam çalındı.

Dima slept with 25 men in one night and then killed them. - Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.

gece
night-time
gece
nighttime

I work in the nighttime. - Ben gece vakti çalışırım.

At daytime, we see the clear sun, and at nighttime we see the pale moon and the beautiful stars. - Gündüzleri açık bir güneş görürüz, ve geceleri solgun bir ay ve güzel yıldızları görürüz.

gece
nocturnal

Cats are nocturnal creatures. - Kediler gece yaratıklarıdır.

Aardvarks are nocturnal animals. - Karıncayiyenler gececil hayvanlardır.

gece
overnight

We stayed overnight in Hakone. - Bir geceliğine Hakone'de kaldık.

The delay forced us to stay overnight in an expensive hotel. - Gecikme bizi pahalı bir otelde bir gece kalmaya zorladı.

gece
nocturnally
gece
night, nighttime
gece
nocturnal, night
gece
evening, eventide
gece
night; by night, at night; nocturnal, night+
gece
in the night

My grandmother went peacefully in the night. - Büyükannem gece huzur içinde öldü.

I didn't dream in the night. - Ben gece rüya görmedim.

gece
at night

The moon shines at night. - Ay geceleyin parıldar.

I told you not to play your cello late at night, but you did and now the neighbors have complained. - Sana gece geç saatlerde Çellonu çalmamanı söyledim, fakat çaldın ve şimdi komşular şikâyet etti.

gece
noct

Aardvarks are nocturnal animals. - Karıncayiyenler gececil hayvanlardır.

Cats are nocturnal animals. - Kediler gececi hayvanlardır.

gece
soiree, evening, night, celebration
gece
in the evening

In the evening, I read my son a book. - Geceleri oğlum için kitap okurum.

gece
by night

We work by day, and rest by night. - Biz gündüz çalışırız ve gece dinleniriz.

They have to work by night. - Onlar gece çalışmak zorundalar.

gece
nights

We stopped over in Los Angeles for two nights on the way to New Zealand. - Yeni Zelanda'ya giderken Los Angeles'ta iki gece konakladık.

Many nights did he spend, looking up at the stars. - O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi.

Турецкий язык - Турецкий язык
Çalışma sırası geceye rastlayan görevli
Gece
bece
Gece
tun
Gece
akşam

Mary'nin bu akşam bizim için akşam yemeği hazırlamasına izin vereceğiz. - Mary'e bu gece yemek hazırlaması için izin vereceğiz.

Gece
(Hukuk) LEYİ
Gece
tüşeb
Gece
şeb
Gece
leyl
Gece
tün
gece
Güneş battıktan gün ağarmaya başlayıncaya kadar geçen süre, tün
gece
Gece vaktinde, geceleyin
gece
Eğlence, anma vb. amaçlarla geceleri düzenlenen toplantı
gece
Eğlence, anma vb. amaçlarla geceleri düzenlenen toplantı: "Bütün çalgıları, dansları, şarkıları ve bütün külfetleriyle o geceler geldi çattı."- Y. K. Karaosmanoğlu
gece
Güneş battıktan gün ağarmaya başlayıncaya kadar geçen süre, tün, şeb: "Kel Hasan kumpanyası o gece bir komedi dram oynuyordu."- O. C. Kaygılı
gece
Bu süre içindeki karanlık
gececi
Избранное