gebären

listen to the pronunciation of gebären
Немецкий Язык - Турецкий язык
Английский Язык - Турецкий язык

Определение gebären в Английский Язык Турецкий язык словарь

delivery
veriş
delivery
(Otomotiv) geçen miktar
accouchement
lohusalık
childbirth
doğum

Tom'un karısı doğum yaparken öldü. - Tom's wife died in childbirth.

Ebe doğum sırasında hiçbir ağrı olmadığını, sadece basınç olduğunu söylüyor. Bu gerçek mi? Evet! Sadece bir kasırga gibi hava hareketidir. - The midwife says that there's no pain during childbirth, only pressure. Is that true? Yes! Just like a tornado is a movement of air.

delivery
konuşma biçimi
delivery
(Avrupa Birliği) mal teslimi
delivery
doğum

Hastane odasında, beyaz kıyafetler giymiş hemşire ve ebe doğum için hazırlanıyorlardı. - In the hospital room, the nurse wearing white clothes and the midwife were preparing for the delivery.

Ben son kez kolay bir doğum yaptım. - I had an easy delivery last time.

delivery
teslim

Teslimat için bir ücret alıyor musunuz? - Do you charge for delivery?

Tom için bir teslimatım var. - I have a delivery for Tom.

accouchement
{i} loğusalık
accouchement
{i} doğum
childbirth
(isim) çocuk doğurma
childbirth
{i} çocuk doğurma
delivery
topa vuruş
delivery
servis deliveryman satılan malı eve kadar götüren kimse
Немецкий Язык - Английский Язык
delivery
giving birth
accouchement
parturition
labour
childbirth
born, borne}
to bear {bore
to give birth
Gebaren
comportment
Gebaren
bearing
Gebaren
conduct
jds. theatralisches Gebaren
sb.'s dramatics