The DJ transitioned between two songs.
- DJ iki şarkı arasında geçiş yaptı.
The transition from farm life to city life is often difficult.
- Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.
This is the passage to the sea.
- Bu denize doğru geçiştir.
A car lying on its side blocked the passage.
- Yan yatan bir araç geçişi engelledi.
Tom bought a VIP pass.
- Tom bir VIP geçiş aldı.
This is the passage to the sea.
- Bu denize doğru geçiştir.
The transition from farm life to city life is often difficult.
- Çiftlik hayatından şehir hayatına geçiş çoğunlukla zordur.
Adolescence is a period of transition between childhood and adulthood.
- Ergenlik çocukluk ve yetişkinlik arasındaki geçiş dönemidir.
I saw her crossing the street.
- Onun caddeyi geçişini gördüm.
I saw him crossing the street.
- Onun caddeyi geçişini gördüm.