They are reading their newspapers.
- Onlar kendi gazetelerini okuyor.
It was just something I read in a newspaper.
- O,tek kelimeyle, bir gazetede okuduğum bir şeydi.
Bring me today's paper, please.
- Lütfen bana bugünün gazetesini getir.
The accident is reported in today's paper.
- Kaza, bugünkü gazetede bildirildi.
The journalist was kidnapped by terrorists.
- Gazeteci, teröristler tarafından kaçırıldı.
I hope to be a journalist.
- Ben bir gazeteci olmayı umuyorum.
The police covered the body with a sheet.
- Polis, cesedi gazeteyle örttü.