Keşke bunu kati olarak söyleyebilsem.
- I wish I could say for sure.
O, Cumaya kadar kesin olarak bize kararını bildireceğini söyledi.
- He said he would give us his decision for sure by Friday.
O harika! Kesinlikle güleceksiniz.
- It's great! You'll laugh for sure.
Ben onun ne zaman geleceğini kesin olarak bilmiyorum.
- I don't know for certain when he will come.
Tom yeni bilgisayarın ne kadara mal olacağını kesin olarak bilmiyordu.
- Tom didn't know for certain how much the new computer would cost.