Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha emin bir şeydir.
- I'm not cut out for gambling. Maybe I'm just unlucky, but working for my pay is more of a sure thing.
Geri dönmemek üzere kumardan vazgeçmelisin.
- You've got to give up gambling once and for all.
Bazı insanlar kumar oynamanın bir günah olduğunu düşünüyor.
- Some people think that gambling's a sin.
Kumar oynamayı bırakmalısın.
- You need to stop gambling.
Kumar oynamayı bırakmak zorundasın.
- You must stop gambling.
Sen kumar oynamayı sevmezsin, değil mi?
- You don't like gambling, do you?
Tom sahip olduğu her şeyi kumarda kaybetti.
- Tom gambled away everything he had.
Tom kompulsif bir kumarbazdır.
- Tom is a compulsive gambler.
Tom atlar üzerine kumar oynamaktan hoşlanır.
- Tom likes to gamble on horses.
Kumar oynamak ister misin?
- Do you like to gamble?
Kumar oynamayı sever ama genelde kaybeder.
- He loves to gamble but generally loses.
Başka insanların parasıyla kumar oynama.
- Don't gamble with other people's money.
Tom atlar üzerine kumar oynamaktan hoşlanır.
- Tom likes to gamble on horses.
Kumar oynamak ister misin?
- Do you like to gamble?
Some fell to daunce, some fell to hazardry, / Some to make loue, some to make meriment .