If you want security in your old age, begin saving now.
- Yaşlandığında güvenlik istiyorsan, şimdi biriktirmeye başla.
The security guard told Tom that he couldn't take pictures in this area.
- Güvenlik görevlisi Tom'a bu alanda resim çekemeyeceğini söyledi.
She kept her valuables in the bank for safety.
- Güvenlik için kadın, değerli şeylerini bankada sakladı.
We must put safety before anything else.
- Güvenlik başka her şeyden öncelikli sağlanmalıdır.
He is working as a security guard at a warehouse.
- Bir depoda güvenlik görevlisi olarak çalışıyor.
Tom disguised himself as a security guard.
- Tom bir güvenlik görevlisi olarak kimliğini gizledi.
This highway has a shoulder.
- Bu karayolunun bir güvenlik şeridi var.
Nowadays, a safety zone is not always safe.
- Şu günlerde, bir güvenlik bölgesi her zaman güvenli değildir.
The State Security Court condemned the defendant to a life sentence after evaluating the verdict submitted by the jury.