In the spring, when the days grew longer and the sun warmer, she waited for the first robin to return from the south.
- İlkbaharda, günler daha uzadığında ve güneş daha ısındığında, o, ilk nar bülbülünün güneyden dönüşünü bekledi.
Tom comes from the south.
- Tom güneyden geliyor.
Tomorrow it will rain in the south of England.
- Yarın İngiltere'nin güneyinde yağmur yağacak.
Japan and South Korea are neighbors.
- Japonya ve Güney Kore komşudur.
Australia is smaller than South America.
- Avustralya Güney Amerika'dan daha küçüktür.
The southern army needed men and supplies.
- Güney ordusunun adamlara ve malzemelere ihtiyacı vardı.
Tomorrow's total eclipse of the sun will be visible from the southern hemisphere.
- Yarının toplam güneş tutulması, güney yarımküreden görünür olacaktır.