güneydeki

listen to the pronunciation of güneydeki
Турецкий язык - Английский Язык
southernly
southerly
güney
{i} south

In the summer it's very hot in southern Spain. - Yazın, güney İspanya'da hava çok sıcaktır.

Tomorrow it will rain in the south of England. - Yarın İngiltere'nin güneyinde yağmur yağacak.

güney
austral

Australia is smaller than South America. - Avustralya Güney Amerika'dan daha küçüktür.

güney
southern

Southern newspapers attacked Lincoln. - Güney gazeteleri Lincoln'a saldırdı.

In the summer it's very hot in southern Spain. - Yazın, güney İspanya'da hava çok sıcaktır.

Güney
(Askeri) joint interagency task force - South - müşterek birimler arası görev kuvveti
en güneydeki
southernmost

Porto Alegre is the southernmost capital city of a Brazilian state. - Porto Alegre, Brezilya'nın en güneydeki eyalet başkentidir.

Okinawa is the southernmost island in Japan. - Okinawa, Japonya'nın en güneydeki adasıdır.

en güneydeki
southmost
güney
sunny side
güney
southernly
güney
south; southern, southerly
güney
meridional
güney
south wind. G
güney
southerly
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение güneydeki в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Güney
(Hukuk) CENUP
güney
Solunu doğuya, sağını batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, cenup, kuzey karşıtı
güney
Herzaman güneş alan yer
güney
Bu yönde olan, bu yönle ilgili, cenubi
güney
Lodos
güney
Güneş gören yer
güneydeki
Избранное