I need to update my records to take account of the most recent transaction.
I just made an update to my blog about my trip to Rome.
I just made an update to the Wikipedia article on gorillas.
Tom needs to be brought up to date.
- Tom'un güncelleştirilmeye ihtiyacı var.
I assume all our equipment is still up to date.
- Sanırım bütün ekipmanımız hâlâ güncel.
This information is not as up-to-date as it should be.
- Bu bilgi olması gerektiği kadar güncel değil.
Your software should be up-to-date to play the video.
- Videoyu oynatabilmeniz için yazılımınız güncel olmalı.
Are there any updates on this issue?
- Bu konuda herhangi bir güncelleme var mı?
I prefer the updated version of his cookbook.
- Onun yemek kitabının güncelleştirilmiş sürümünü tercih ederim.
Do you use current technology?
- Güncel teknolojiyi kullanıyor musun?
The teacher tried to interest the students in current events.
- Öğretmen güncel olaylara öğrencilerin dikkatini çekmeye çalıştı.
This hardly seems newsworthy.
- Bu neredeyse hiç güncel görünmüyor.